Hissizliğim beni düşündürüyor kendime kızamıyorum bile, saniyeler boşa geçiyor her saniye öfkemle büyürken. Yediğim yemekler bile garip geliyor, tatlar eskisi gibi zevk vermiyor ,renkler ise soluk rüzgarda. Daha çok gencim, sanırım bu gençlik nefreti, masum bir nefret. Yaşlandıkça nefret azalıyor, işte o az olan nefret hiç de masum olmuyor. Birden oluyor işte, masum ya birden patlıyor her şeye, herkese. Varolmuş, varolan, varolacak herkese, her şeye nefret büyütüyorum masumiyetle.Herkesin özel bir yeri var. Herkes nefretimin bir parçası. Tüm gün nefret ediyorum, tüm koca gün. Sonra yoruluyorum nefretim azalıyor yavaşça, işin içinden çıkamadığımdan. Sevdim olmadı, nefret ettim olmadı. Gitmem gerek ya da samimiyetsiz dünyada samimi bir şekilde rol yapmam gerek. Masum nefretim hala derinlerde kor halinde. Yaşlanmam gerek, bilmiyorum hangisi daha tehlikeli? Erken yoruldum, her şey mükemmel olsa gene de erken yorulurdum. En çok bu yüzden masum ne